Covid-19 ve Online Eğitim

Köstebek Akademisi olarak yeni bir dönemi Covid-19 salgın günlerinde açıyoruz. Geçen dönem yine pandemi gölgesinde gerçekleşen eğitim bu dönem de bu koşullarda devam edecek. Bizlerde hem Covid-19 hem de bu süreçte eğitimin nasıl olması gerekliliği üzerine kafa yoran hocalarımızla online olarak buluştuk ve bu gündem üzerine konuştuk.

Virolog hocamız Selim Badur; ”Özellikle vakıf üniversiteleri açısından para kazanma ya da para yitirmeme kaygısı olduğu sürece doğru ve bilimsel bir kara çıkar mı bilemiyorum. İki farklı yöntemin kullanıldığı eğitim modelinin salgına hiçbir etkisi olmaz. Üniversitede salgın dolaşımda ise yüzde elli canlı eğitim yapıldığı zaman da o bulaşın olacağı aşikârdır. İstanbul Tıp Fakültesi’nde ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde geçen hafta saptanan olgu sayısı topladığınız zaman resmi rakamlarda İstanbul için verilen sayıdan daha fazlaydı. Hastalık gittikçe artıyor ve yaygınlaşıyor. Hastalıktan korunmak için elimizdeki araçlar maske ve fiziksel mesafe kuralarına uymak bu çocuk oyuncağı değil. Mayıs ayında biraz daha uzatılması gereken ama ekonomik kaygılarla uzatılamayan hastalık için alınan önlemlerin ekim başında tekrar uygulanabileceğini düşünüyorum. Bütün emekçiler o dönemde çalıştılar. Zonguldak’ta Manisa’da İzmir’de bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bırakın AVM’leri kamu için elzem olan üniteler dışında üretimin durması lazım evet bunlar ekonomik olarak ciddi olumsuzluklar yaratacaktır. Ama bu önlemler almazsak uzun vadede kronikleşecek bu sorun daha uzun sürece yayıldığında şu an yaşadıklarımızı da daha uzunca yaşayacağız demektir.’ dedi.

Veteriner Hekim ve Ünivder (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği) Başkanı, Gülhan Türkay Hoştürk’da; ”Uzaktan eğitimde sağlık bilimleri ve fen bilimleri çok etkilendi. Ülkemizde eğitim zaten sorunluydu buna bir de pandemi koşulları etki edince işin içinden çıkılamaz bir hal haline geldi. Öğrenciler ne kadar sağlıklı eğitim alabiliyorlar bu eğitimden ne kadar faydalanabiliyorlar bunların üniversiteye yeni başlayanları var devam edenleri var mezun olan ya da mezun olacak olanlar var bunlara verilemeyen uygulamalı eğitim nasıl kapatılacak. Online eğitimde başarı ve bilgi düzeyleri yeterli karşılanamadı. Dijital ya da online eğitime ulaşma zorluğu var. Evde oda sayısı, kardeş sayısı gibi faktörlerden dolayı öğrenciler bu eğitimden faydalanamıyor. Uzaktan eğitimde öğrenciler girdikleri üniversitenin online eğitime hazır olup olmaması bu konuda teknik donanımının olup olmaması gibi sorunlarla beraber dersi veren hocaların online eğitime ön eğitimsiz dahil olmaları da başlı başına bir sorun. Korona ve uzaktan eğitimle yeni bir eğitim sistemi sıkıntısıyla karşı karşıya kaldık. Bunları çözmekte de Eğitim-Sen, Ünivder, Öğretim Elemanları Derneği,  çeşitli üniversitelerin eğitim fakültelerinde çalışan eğitim konusunda çalışmaları olan hocalarımızı dinleyip siz nasıl düşünüyorsunuz gibi soran karşımızda bir muhatap olmadığı için devletimizin, YÖK’ün günlük sorunları çözmeye yanaşan ve art arta değişen kararlarıyla karşı karşıyayız.”dedi.

Köstebek Akademisi’nden Doğan Nur’da öğrencilerin bu süreçte yaşadığı zorlukları ve taleplerini dile getirdi; ”Pandemi sürecinde alınan kararlar çok hızlı oldu ve öğrenciler bu süreçte bilgilendirilmedi. Zaten üniversitelerin yönetim mekanizması merkezi bir yerden yönetildiği için öğrencilerin de söz hakkı olmuyor. Üç haftalık tatil sürecinden birçok arkadaşımız apar topar memleketlerine gittiler ve okul kitaplarının birçoğunu burada bıraktılar. Online eğitim ile ilgili de birçok arkadaşımızın bilgisayara ve internete erişimi yok. İki üç saatlik dersler bir saate indirilerek apar topar bitirildi. Uzaktan eğitimle ilgili bir alt yapı da olmadığı için ve hocaların öğrencilere nasıl yaklaşım sergileyeceğine dair bir deneyim olmamasından dolayı bu bir sorun olarak karşımıza çıktı. Hâlihazırda ülkede bir akademik kriz yaşanıyordu. Sermayenin ihtiyacına göre bilim üreten ve sermayenin tekelinde olan üniversiteler Barış Bildirisi’ne imza atan hocalarımızın ihraçlarıyla oldukça niteliğini kaybetmişti. Pandemiyle beraber bu nitelik daha da düştü. Yedi aylık bir süreç geçti üniversitelerin açılıp açılmayacağı konusu muğlak bırakıldı. Yoksul öğrenciler eğitime direkt ulaşamıyor ancak zengin olan ailelerin çocukları eğitime direkt ulaşabiliyor. Kararların bilimsel verilerin ışığında verilmesi gerekiyor ve TTB, Eczacılar Birliği, Eğitim-Sen gibi meslek örgütlerin de bu süreçlerde yer alması gerekiyor. Bu kurumlarla ortak çalışıldığında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilir.’’ dedi.